20 Kas 2007

Shipton Ana



Geçenlerde, Net te; beni oldukça düşündüren ve anlamsız endişelendiren bir hikaye ile karşılaştım. Bu, elim ve garip bir yaşam öyküsü ile beraber açık bir kehanetin rivayeti.
Shipton Ana'nın hikayesi idi...
.
Ben oldum olası Septimist(şüpheci) bir zihniyete sahibim.. Bu halimden de çok memnunum. Olaylara ve bilgiye şüphe ile yaklaştığımda genellikle haklı sonuçlar bulurum.
Septimist <=açıklama link
.

İnternet; bilginin en hızlı ulağı.. Bazen nette sörf yapıp yeni keşiflerde bulunmak çok hoşuma gider. Birazda takıntılı olunca insan ilginç bir konu karşısına çıkmaya görsün; bir ağacın tüm köklerini görmek ister gibi derin kazar. Pek aşina olunmasada, gizemlere özel bir ilgim wardır. Hele ki ilgimi çeken bir gizem olsun birkaç gün nette ki okuduğum tek konu olur. Ancak sonunda çoğunlukla enformasyon isterken tümden bir disenformasyon la karşılaşırım..
Yani ilgimi çeken konuyu daha iyi araştırdığımda bazen bu konunun tamamen bir uydurma olduğunu anlarım.

Shipton Ana , ilk kez çıkıyor karşıma. Çok etkili ve açık bir kehaneti war ancak bunca zaman nasıl uzak kalmış internet ortamından anlayamadım.. Sanki tüm Dünya onu yeni keşfetmiş gibi. Hep bi kaynaktan gelen bilgiler war koskoca net aleminde.. Hatta ingilizce bir metnin, tek türkçe çevirisi war sanırım.. Bu da açıkça nete yeni düştüğünün kanıtıdır. Veya türk gizemcileri yeni keşfetmiş Shipton Ana yı. Bu olasılık bana pek makul gelmiyor..

Shipton Ana 1488 de doğmasına rağmen; çok ayrıntılı bir yaşam hikayesi war. Hatta Annesi, Agatha Southeil'in hayat hikayesi bile oldukça ayrıntılı işte bu önemli bir soru işareti. Eminim çağdaşı ve biricik kralı 7. Henry nin bile böyle ayrıntılı bir hikayesi yoktur... Kuzey Yorkshire da doğduğu mağranın bulunduğu bölge adına adfedilen hanlar müze ve parkla bir çeşit turizm kapısı olmuştur.



Şimdi şans eseri bulduğum bir siteden rivayetle; bu hikayenin bir kısmını nakletmek isterim..
Bilinmeyenler.com dan alıntıyla <=link ("") tırnak işareti içinde olan bölümler tamamen alıntıdır.

Agatha Southeil, yetim ve fakir 14-15 yaşlarında bir kız çocuğu iken bir gün aç ve üşümüş bir halde yalnız başına sığındığı bir yıkıntıda uykuya dalmıştır. Uyandığında yanında bir karanlık içinde seçemediği bir adam onla konuşmaya başlar. Ve onun artık bu sefaletten kuratracağını söyleyip rahatlatır. Agatha tekrar uyuyup uyanınca yanında bir kese içinde paralar olduğunu görür ve bu parayla durumunu düzeltir.. İlerleyen günlerde Agatha bu gizemli adamla defalarca görüşür. Ve ona aşık olur. Çok mutludur. Ancak çevredeki insanlar, sadece Agatha'nın görebildiği bu adamın, zamanın korku duyulan bir gizemi ve bir çeşit cin veya şeytan olarak niteledikleri "Karanlıklar prensi" olduğuna kanaat getirir..

Ve Agatha daha 18 yaşında iken 1488 de Karanlıklar Prensinden olduğunu iddia ettiği bir kız çocuğu doğurdu.. Agatha çocuğunu doğururken yaşamını yitirdi. Çocuk çok garip bir görünüşe sahipti.
Sahipsiz çocuk bir süre doğumuna yardım eden mağripli kadınlarca gizlensede. "
Bu garip çocuk fazla saklanamadı, köyün dini heyeti ona bir vasi bulunmasına karar verdi. Sonunda iyi bir kadın, bebeği aldı ve ona Ursula adını verdi."
<=Shipton Ana nın doğduğu iddia edilen mağara..

Neyse yıllar geçmiş ve Ursula'nın gizemlerle dolu bir gençliği olmuş bir kahin olduğu anlaşılmış ve insanların güvenle kabullendiği kişiye özel kehanetlerde bulunmuş.. Bunlar açıkça anlatılıyor. Ancak şunu belirtmekte yarar war Ursula, böyle kehanet savlarında bulunup garip olaylar yaşayan kadınların cadı olarak yakıldığı bir zamanda yaşamıştır ancak buna rağmen insanların saygınlığını kazanmış olması düşündürücü...

"1512´de Ursula 24 yaşındayken, Toby Shipton adlı bir adamla evlendi, annesi Agatha´nın Karanlıklar Prensi ile tanışmasından bu yana 26 yıl geçmişti, tarihler Tony hakkında başka birşey yazmıyorlar. Bu sıralarda "Mother Shipton-Shipton Ana" adını aldığı sanılıyor, artık tüm eyalette tanınıyordu. Geleceği bilme yeteneğinin gücü onun gittikçe büyücü olarak ünlenmesine yol açtı."
Shipton Ana ve bölge hakkında tanıtıcı yayın yapan ingilizce bir site linki vermek istiyorum. Buradan hikayenin tümünü okuyabilirsiniz..
Shipton Ana sitesi <= link

Sadece hayatı yazmak bile bir kitap konusu bence. Ancak ben bu yazıyı bir hayatı anlatmak için yazmıyorum. Bu yüzden Shipton Ana'nın ilgi çeken kehanetine geçiyorum.. Bu kehanetler rulo halinde toparlanmış bir kağıt destesi şeklinde Ursula'nın ölümünün ardından bulunmuş.. Bir garip konu da budur. Ne hikmetse böylesine şok edici belgeler şans eseri bir yerlerde bulunur. Gerçekliğini detekleyebilicek hiçbir şahit yoktur. Karbon testi tek çözüm olur. Ancak karbon testi de sadece bir zaman aralığı tespit edebilen bir yöntemden ibarettir ve emin olun bazen bu zaman aralığı yüz yıllarca geniş olur.. Bu çeşit belgelere örnek Yahuda incili, ölü deniz yazmaları, sahte olduğu kesin olarak kanıtlanmış olan Les Dossiers Secrets vb.. Özellikle Les Dossiers Secrets; Da Vinci'nin şifresi ile, tüm Hristiyan alemini etkileyebilen bir kandırmacadır...

Gelelim Shipton Ana'nın kehanetine.. Tüm metni yayınlamıyorum sadece ilgimi çeken ve aklımda bazı yorumlar belirten kıtaları yayınlayacağım...

"Atsız arabalar gidecek, (Otomobil) Felaketlerden dünya çığlıkla dolacak, Londra´da, Çuhaçiçeği tepesi olacak, Merkezde bir din adamının bakışı, Dünyanın çevresinde insanların düşünceleri uçacak, (Telsiz, telefon) Göz açıp kapayıncaya kadar bunlar olacak, Ve sularda büyük harikalar olacak, Ne garip? Ve bütün bunlar gerçek olacak. (20. Yüzyıl) "
üsteki alıntı olduğu gibi yayınlanmıştır. Parantez içindeki yorumlara katılıyorum...

"
Tepelerin arasında gururlu adam gezecek, Ne bir at, ne bir eşek yanında olmayacak, İnsanlar suyun altında yürüyecek, (Su altı araçları) Gezecekler, uyuyacaklar, konuşacaklar, Ve insan havada görülecek, Beyazda ve siyahta ve hatta yeşilde, (Apollo uzay araçları)

Bir büyük adam, gelecek ve gidecek, Kehanetin açıklanması için, Suda demir yüzecek, tahta kadar kolayca, (Gemiler) Altın derelerde ve taşlarda akacak, (Altına hücum) Henüz bilinmeyen topraklarda, (ABD)"
Tekrar yorumlara katılıyorum..

"Ve İngiltere bir yahudiyi kabul edecek, (Başbakan Disraeli) Bu garip bir düşünce ama gerçek, Yahudi bir zamanlar küçümsenirken, Hıristiyan olacak doğduğunda, Camların evi gelecek ve geçecek, İngiltere´de ama yazık çok yazık, Bu işleri bir savaş izleyecek, Orada Pagan ve Türk oturduğu zaman,"

Burada ki yorum ilginç. Adı geçen Disraeli; 1804-1881 yıllarında İngiltere'de yaşamış çok başarılı adledilen ve 2 kez başbakanlık yapmış olan bir siyasetçi Benjamin Disraeli. Özellikle ekonomi alanın da temel kaydedilen gelişmelerde bulunmuş...
"Bu işleri bir savaş izleyecek, Orada Pagan ve Türk oturduğu zaman" bu 2 mısra çok ilginç bizim Kurtuluş savaşımız, İngiliz uluslarınca Türk-Yunan savaşları olarak adlandırılır.


"Hoş ve güneşli Fransa´da üç kez, Kan dansı oyununa öncü alacak, Halk özgür olmadan evvel, Üç zalim yöneticiyi o görecek, (Robespierre-Napolyon-Petain) Üç kez halkın kendisi yönetecek, (Fransa´da üç cumhuriyet) Üç kez halkın umutları yok olacak, Üç yönetici başarılıyken, Her baharda farklı hanedanlar, Şiddetli geçimsizlik olduğu zamanda, İngiltere ve Fransa bir olacaklar, (I. ve II. Dünya Savaşları) "

Bu kıtaya pek yorum geremiyormuş aslında. zaten çok açık:=)

"İngiliz zeytini sırası gelince bükülecek, Alman şarabıyla evlendiğinde, İnsan akıntıların altında yürüyecek, Onlar harika rüyalar görecekler O harika günler çok uzakta değil, (20. Yüzyıl) Kadın benimseyecek bir çılgınlığı, Erkek gibi giyenecek, pantalon giydiğinde, (Moda) Saçlarını keserek. bukle yaptığında, Onlar bacakları ayrılmış gezecekler, Kasları pirinçle kaplı, Büyücüler gibi şimdi süpürge sopasındalar, (Bisiklet)"

:=)


"Ve kükreyen canavarlar insanın üstündeyken, (Uçaklar) Yeşil mısırları yiyor görünürlerken, Ve insan kuşlar gibi uçtuğunda, Ve at ve saban uzaklaştırıldığında, (Tarım teknolojisi) Orada herkesin göreceği bir işaret olacak, Emin olun bu çok doğal olacak, Aşk ölecek ve evlilik sona erecek, (Beraber yaşamak) Ve uluslar azalacak, bebekler azalırken, (Kürtaj)"

Burada bio yakıt geldi aklıma "Yeşil mısırları yiyor görünürlerken" dediği yerde.. Bence tabi:=) Aşk bitti zaten bu kıta heralde bugünleri anlatıyor:=(

"Resimler canlı gibi ve özgürce hareket ederken, (Sinema-Tv) Tekneler bir balık gibi denizin altında yüzecek, (Denizaltı) İnsanlar kuşlar gibi göklerde olacaklar, (Uçak-Roket)"

Babamın anlattığına göre benim hiç tanışmadığım rahmetli dedem de Kuran'ın içinden uçakları ve televizyonu okuduğunu söylermiş hatta daha nicelerini görür gibi okumuş ancak ben bi türlü buna benzer bi kehanet göremedim Kuran içerisinde...

Şimdi daha ileri gitmicem ancak ileriki bi zamanda Shipton Ana'nın bahsettiği başka kehanetlerin Kuran veya incil de ki kıyamet alametleri ile ne kadar benzeştiğini göstericem size.. kıyaslayarak..

Bence. Shipton Ana'nın kehanetleri olarak benimsetilmeye çalışan bu şiir geçmiş olayların sade anlatımı ile Kutsal kitapların kıyamet alametlerinin incelikle birleştirilmesinden ibaret... Özellikle incilden birebir alıntı bile gördüm..

Hiç yorum yok: