6 Kas 2007

Karanlık Taraf

Bugün bir gazetenin cmtesi ekinde Kanat isimli bi yazarın köşesini okuyordum. Tam içerik aklımda değil ama Star Wars menşeili Karanlık Taraf olgusunun hayatımızdaki önemini anlatıyordu yada yada öle bişii di. Ben bu karanlık taraf olayına fazlasıyla inanıyorum hatta kendime ait bir karanlık aydınlık felsefem bile war ying yang gibi bişi, olayları ve insanları bu düzlemde izlediğim çok oluyor.. Yazıda hoşuma giden, yazarın konuyu kendi hayatından bir sohbetle anlatmasıydı. Ona göre sevmediği ve sevmemesine mantıklı bir kılıf uydurduğu herşey karanlık taraftı, ancak sevmediği şeylerin içinde sevdiği birşey olduğunda karanlık tarafa mı geçmiş oluyordu? Sevmediği M.United ta sevdiği bir oyuncu onu bu düşünceye itmiş, o da sevdiği bi arkadaşıyla bu sevmediği çelişki hakkında ucuk bi muhabbet etmiş... olay böyle bişi işte

yada yada yada.

Birkaç yıl öncesine kadar dostlarla, boş sebeplerden ettiğimiz, dolu muhabetler geldi aklıma bu yazıyı okuyunca. Sohbetlerden çıkarımlar, sende-bende-onda toplanmalar, şişeleri çarpıştırmalar, ekmeği-böreği bölmeler geldi aklıma. Topluca uyumalar-gezmeler. Ankara İzmir Edirne geldi aklıma. İstanbul bürüdü gözlerimi bi an.

Taksim de dikili beklemek, Trafikte meditasyon yapmak, yürürken cebi konrol etmek, 3 vesaitle bir dost kahvesi içmek, müzelerde sürtmek, konserlerde zıplamak, korsan film ve oyun satın almak, gerek ve yeter şartlarda sinemaya gitmek, 1. Köprüden, Aşian dan Bogazı izlemek, Sıcağında terlemek, Yağmurunda ıslanmak, Mecidiyeköy de koşuşturmak, Sabahın ayazında Sarıyer-Beşiktaş minübüslerine binmek, Kafe Tonoz da birgünde 4-5 kahve içmek, 8 dakikada alışveriş yapmak, Metro da dalıp gitmek, Bogazı vapurla geçmek, Kadıköy den stada yürümek, Nevizade de bira, Eminönünde balık ekmek. Beşiktaşta çay. Ortaköyde menemen. Taksim de burger. Çeliktepede pizza geldi aklıma:=)

İstanbul , istanbul olalı bu kadar ayrı kalmamıştı benden. Gözümde tüter olmuş anlaşılan..

Bunca zaman farketmemem ilginç ancak özlemişim derinden. Belkide buraya da alıştım bir nevi. Belkide tek düzelik asıl sevdiğim, yadırgamaz olmam o yüzden belki bu çalış-oyna-uyu döngüsünü. Kimi kandırıyorum, yersizim bu Dünya da. Alışmamış kıç bizim ki, durmuyor kültür donu.. Girmiş bi kere kanıma Tr tozu.

Aklanmalı bu zihin, bu beden, bu kalp İstanbul haccında..

Hehheu neyse ki yakında gidiorum. Aslında gidemeyenler çatlasın yazısıydı bu da:=)

Salkım salkım tan yelleri estiğinde

Mavi patiskaları yırtan gemilerinle

Uzaktan seni düşünür düşünürüm

İssstaaanbuul

...

Sen bana layıksın bende sana istanbul

Bekle beni İstanbul :=D

16.12.2006 da GunOsys'te yayınlandı

1 yorum:

PENTHESİLEİA dedi ki...

hehehe istanbul yaaa canım benim inan bende çok seviyorum o şehri ! eskiden yazdığım bi yazıda şehirleri değerli kılan oradaki bıraktığımız insanlardır demiştim.ama istanbul sözkonusu olduğunda ise durum o kadar farklı ki ! o başlı başına bir aşk ve sevgili ....