22 Ağu 2008

Oyun-cu-lar

Yine bi genelleme yapasım geldi. Uzun zamandır yazmayınca ve bugün işte uzun bi e-mail taslağını hazırlamama rağmen eve geldiğimde mail yazma gereğinin son bulduğunu gördüğüme göre; bari bi post yazam garii...
Daha önce söyledim mi bilmem; Ben, her insanın, Tanrının bizat yazıp-yönettiği tarih piesinde birer oyuncu olduğuna inanırım. Replikler bile önceden hazırdır ancak bazen belki biraz özgüvenden, belki sadece cahillikten herbirimiz doğaçlamalar yaparız. Küçük ayrıntıları ile birbilerinden farklı küçük doğaçlamalar. Basit oyuncular için mükemmel oyunlar. Diğer insanları tanımak adına, kendimizi korumak uğruna veya bir başkasını kandırmak umuduyla oynadığımız küçük oyunlardan bahsediyorum... Kimimiz tümden yalancı, bir kısmımız dürüstlükten umutlu ama çoğunluk alacalı ve değişken. Heralde değişken olmak daha korunaklı...

Bu kişisel oyunlar hiç olmasaydı halimiz belki içler acısı olurdu. Güven ve aşk gibi kelimeler anlamsız olurdu. Ancak oyunlar olmasa oyuncularda olmazdı ve yaşamlarımızın anlamı olmadan yaşayabilseydik eğer herhamgi bir görev bilinci olmadan sadece yaşasaydık işte bence daha mutlu olurduk.
Hepimiz kaygısız birer deli olurduk... Neyse Deliliğe Övgü'den bağlamiim olayı..




Çıkın oynayın. İşte Sahne sizin....

Hiç yorum yok: